BU İŞ YERİ “1 sahibinden, 5 emlakçı eskitti”
Hep hatırlatıyorum,
siyaseti, futbolu, birde emlak işini anlamayanımız yok.
İki emlak ilanı inceleyen,
hayatında bir ev satan,
emlakçı bir dostu olan herkes birden bire ne hikmetse, emlakçı oluyor!
Bu kadar kısa bir emlak tanımından sonra asıl konumuza geleyim.
Çoğunuz bilmez ama meslektaşlarım çok iyi bilir.
İster satılık, ister kiralık olsun bazı gayrimenkuller emlakçı emlakçı dolaşır ama bir türlü satılamaz veya kiralanmaz.
Konuyu bir örnekle açıklamaya çalışayım
İzmit’in göbeğinde bir kiralık iş yeri var.
İşyeri tamtamına 2 yıldır kiraya verilemiyor.
İki yıldır boş, hala da boş!
İlk önce ev sahibi kendi telefonunu yazdı, kiralamaya çalıştı.
Bir süre geçti, bir baktım bir meslektaşım kiralık afişini astı o kiralamaya çalıştı.
Kısa bir süre sonra
o meslektaşımın ilanı kalkmış, başka bir emlakçı kiralık ilan asmış.
O da veremedi ve üç emlakçı daha afişlerini asmalarına rağmen o işyeri kiraya verilmedi.
Ha, bu sürede arada sahibinden ilanlarda asıldı, indirildi de!
Yazımın başında hatırlattım ya herkes emlakçı olmuş diye…
Şimdi soruyorum,
iki yıldır bu işyeri verilmiyorsa,
sorumlusu bu afiş asan beş emlakçı mı, yoksa değerinden fazlasını kira bedeli olarak isteyen işyeri sahibi mi?
İşe bakın ki, iki yıldır bir iş yeri beş emlakçı,
bir sahibinden eskitiyor ama hala kiraya verilemiyor!
Ya, emlakçı meslektaşım,
sırf afiş asacaksın diye neden böyle bir işin altına imza atıyorsun ki?
Senin işin afiş asmak değil ki!
Senin işin, o iş yerini kiraya vermek.
Emin olun,
değil beş,
ON BEŞ EMLAKÇI BİR ARAYA GELSE
afiş assa yine veremez o iş yerini!
Biri de çıkıp da:
“BU KİRA YÜKSEK”
diyemiyor mu?
Bu sahibinden adamın neden oyuncağı oluyorsun ki?
Boşu boşuna sinirleniyorum,
iş yeri sahibinin suçu değil ki!
Benim meslektaşlarımda suç.
Üç beş afiş asacak diye on takla atıyorlar.
Neyse, emlak işinde bir durumu sizlerle paylaşmak istedim.
Hiç gülmeyin bu olaya benzeyen o kadar fazla durum var ki, şaşarsınız.
Hadi artık, sırf afiş asacağım diye komik duruma düşmeyin, düşürmeyin!
İşinizi yapın…
Murat HAMZAOĞLU
